1 mayıs FOSEM Fransa Gebze Hacıahmet Isparta Maraş Mektuplarımızla Tecriti Kıralım Muharrem Karataş Polonya Sevgi Erdoğan Vefa Evi TAYAD Tokat UTMP Zürich adana alibeyköy almanya altınşehir amed amerika anadolu anadolu alevi hareketi anadolu federasyonu anadolu kültür merkezi ankara antakya antalya antep anti-emperyalist cephe armutlu armutlu haber ataşehir avcılar avrupa avusturya açıklamalar bahçelievler bakırköy basın emekçileri meclisi bayrampaşa bağcılar belgesel belçika beykoz beşiktaş boğaziçi bulgaristan bursa cephe milisleri dağevleri denizli dersim dev-genç devrimci alevi hareketi devrimci işçi hareketi dhkc dhkc gerilla direnişler diyarbakır doğançay duyurular dünya düzce elazığ emekli meclisi esenyurt eskişehir festival filistin filmler galatasaray gazi gençlik gerilla giresun grup yorum gözaltı gülsuyu gülsuyu gülensu gündoğdu hacı ahmet hacıhüsrev halk bahçesi halk cephesi halk meclisi halkın hukuk bürosu halkın mühendis mimarları hasan ferit gedik hasköy hatay hindistan hollanda idil halk tiyatrosu idil kültür merkezi ikitelli ingiltere istanbul isveç isviçre italya izmir işçi meclisi kadıköy kampanyalar kamu emekçileri cephesi karadeniz kartal kazova kazova bülten kocaeli kore kurslar kuruçeşme küba kültür sanat kütahya küçükçekmece kınık kıraç lubnan malatya maltepe mardin mersin munzur muğla nurtepe okmeydanı ortaköy piknik radyo röportajlar sakarya samsun sanat meclisi sarıgazi sesli okuma siirt silivri silvan sinop spor suriye sümerler taksim tavır dergisi tekirdağ tiyatro trabzon tuzla türkiye videolar wan yalova yenibosna yeşilkent yunanistan yürüyüş dergisi çanakkale çayan çayan mahallesi çağlayan çekmece çerkezköy ömürtepe örnektepe İngiltere İsviçre şiir şiirler şişli

İşçiler, Emekçiler, Yoksullar, Halkımız 1 Mayıs; İşçi Sınıfının Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü

 Kapitalist Sömürüye, Adaletsizliğe, Zulme, İşsizliğe, Açlığa, Yoksulluğa Karşı Meydanlardayız!

Halkımızın, Gençliğin Öfkesi, Adalet ve Özgürlük Özlemi Sel Olup Sokaklardan Taşıyor!


Faşizmin Katliamlarına, İşkencelerine, S-Y-R Kuyu Tipi Hapishanelerine Karşı İnançla Direniyoruz!

Sahte Delil, Yalancı Tanık İftiraları ile Tutsak Edilen Devrimcilerin Hesabını Soracağız!

AKP Faşizmi Halkı Teslim Alamayacak! Emperyalistler Halkları Yenemeyecek!

Teslimiyet Çağrılarına, “Barış” ve Uzlaşma Politikalarına Hayır!

Kurtuluş Sandıkla, Meclisle, Düzen Partilerinin Sahte Umutlarıyla Gelmeyecek!

Tek Yol Devrim, Tek Kurtuluş Sosyalizm!

Zorbaların Saraylarını Başlarına Yıkana Kadar, Kurtuluşa Kadar Savaş!

 

Bugün 1 MAYIS… İşçilerin, emekçilerin birliğinin, mücadelesinin ve dayanışmasının sembolü olan gün. Ve hesap sorma günü… Niğde’de kolunu makineye kaptırıp ölen 14 yaşındaki Abdurrahman Özkul’un, katledilip yakılan ve katilleri mahkemede ödüllendirilen Afgan işçi Muhammed Nourtani’nin, Kayseri’de kum ocağında cesedine 26 saat sonra ulaşılan Mehmet Özarslan’ın hesabını sormak için. Yalnızca bu yılın ilk üç ayında katledilen 447 işçi için… Egemen sınıflar ülkemizi bir adaletsizlik denizine çevirdiler. İtirafçı yalanlarıyla, sahte delillerle onlarca yıl hapsedilen yoldaşlarımız için buradayız. Yoksul halkımız ekmeğe ve adalete doysun diyedir sloganlarımız.

AKP iktidarı meydanları yasaklasa da 1 Mayıs’ta Taksim’i, Kızılay’ı zapt edeceğimiz günler uzakta değil. 1977 ve 1996 Taksim şehitlerine, Mehmet Akif Dalcı’ya sözümüzdür.

Bugüne kadarki bütün toplumların tarihi sınıf mücadeleleri tarihidir, der kavganın ustaları. Bütün bir tarih haklılığımızın kanıtıdır. Ve bugünün dünyasında bu söz tarihte hiçbir dönem olmadığı hakikattir. Emeğin yarattığı zenginlik gittikçe daha küçük bir azınlığın elinde birikmekte ve milyarlarca insan daha da ağır ve yakıcı bir açlık ve yoksulluk girdabına itilmektedir.

Kriz içinde debelenen emperyalistler trilyonlarca doları silahlanmaya ayırıyor. Afganistan, Irak, Suriye, Filistin, Ukrayna… ABD emperyalizmi, AKP, İsrail gibi işbirlikçilerini de kullanarak Yemen’i, İran’ı işgal planları yapıyor, yoksul halklara ölüm yağdırıyor. Ancak halklar teslim olmayacak, bu savaş dumanlarının, ölümlerin ve ekonomik yıkımın içinden devrimler ve yeni bir dünya, sosyalizmin egemen olduğu bir dünya ortaya çıkacak. Ezilen sınıflar er ya da geç silahlarını burjuvaziye çevirecek. Musk, Bezos gibi asalak sömürücüleri yerin yedi kat dibine yaptırdıkları sığınaklar da kurtaramayacak.

Halkların direnişi en güçlü haliyle Mart ayında ülkemizde yaşandı. Milyonlar olup sokaklara, meydanlara aktık. AKP faşizminin terörüne, baskılarına karşı halkın yenilmez öfkesi, bilinci, sesi inatla, yiğitçe kendini ortaya koydu. Sokaklara çıkan halk, gençlik İmamoğlu vb. için değil, adalet için yürümüş, ODTÜ’de, Beyazıt’ta ve her yerde zulmün barikatlarını özgürlük için yıkıp geçmiştir.

Bu öfke ve cüret, devrimci ideolojinin öncülüğünde örgütlenecek ve faşist düzeni bir kasırga gibi yıkıp geçecektir. Mart ayaklanması, ardı ardına patlayan işçi direnişleri, liseli gençlikten yükselen sloganlar, köylülerin eylemleri bu geleceğin işaret fişeğidir. S-Y-R kuyu tipi hapishanelere karşı can bedeli direnen ve devrimci ideolojiyi bu topraklarda muzaffer kılmaya ant içmiş devrimci tutsakların açlığı gelecek büyük isyanın habercisidir.

Bir yanımız Mart AYAKLANMASI’n da tutsak edilen yüzlerce halk çocuğuyla ve S-Y-R kuyu tipi hapishanelere karşı yüzlerce gündür açlık grevinde olan Özgür Tutsaklarladır.

Ayaklanmadan çıkan bir derste şudur ki, halk hareketi CHP gibi düzen partilerinin etkisinden çıkamadıkça, devrimci bir alternatif halkı örgütlemedikçe sonuç almak mümkün olmayacaktır. CHP, halkçı veya ilerici değildir, çürümüş kapitalist düzenin partisidir. AKP gibi onun da hizmet ettiği yer oligarşi ve emperyalistlerdir. CHP, tüm tarihi boyunca halkın faşizme karşı öfkesini bu düzen içinde eritmek, halk hareketlerinin devrimci bir sürece evrilmesini engellemek için var olmuştur. Mart ayındaki ayaklanmada da rolünü oynamış, halkın düzene olan öfkesini dizginlemek için çabalamıştır. Halkın, gençliğin sokaklara çıkmasının nedeni; halkın AKP iktidarına yönelik biriken öfkesi ve adalet talebidir. Emekçi halkımızın umutlarının AKP terörüyle, CHP’nin sandık hesaplarıyla boğulmasına izin vermeyeceğiz.

Burjuvazi yalnız katliamla, hapislikle saldırmıyor. Çeteleşme, uyuşturucu, yozlaşmayla, beyinleri teslim almaya çalışıyor. Emekçi sınıfın en dinamik unsurlarından olan gençliği bunlarla tüketmeye çalışıyor. Egemen sınıflara verdiğimiz tarihsel yanıt açıktır: Devrimcileri imha edemeyecek, halkı teslim alamayacaksınız! Verdiğimiz 1000’e yakın şehit, yüzlerce tutsağımız, asla yok olmayan sınıf bilincimizle ve savaşma kararlılığımızla , 1 Mayıs alanındayız.

Bütün bunlar olurken, ülkemiz solunda ciddi bir savrulma yaşanmaktadır. DEM Parti ve yaslandığı politik gelenek, teslimiyet ve uzlaşma politikalarına daha da gömülmüştür. Erdoğan, Bahçeli gibi halk düşmanlarına övgüler sunuluyor, “bu devlet, bizim de devletimiz” gibi açıklamalarla Kürt halkı zorba düzene yedeklenmeye çalışılıyor. Faşizmle barış ve pazarlık masaları kuruluyor, “çözüm” söylemiyle halkın direnme dinamikleri tahrip ediliyor. ABD emperyalizmiyle ve Colani katilleriyle girilen işbirlikçilik ilişkileri derinleştiriliyor.

Ezilen Kürt halkımızın ulusal kurtuluşu, özgürlüğü teslimiyette değil, devrimde ve halk iktidarındadır. Ulusların kendi kaderini tayin edebileceği, esaretten kurtulabileceği tek düzen sosyalizmdir. Tüm halklarımızı Anadolu ihtilalinin saflarında örgütleyecek ve devrimi zafere ulaştıracağız.

Öte yandan reformist partiler parlamentarizm ve uzlaşmacılık bataklığına daha da batmış, milletvekili ve sendika yönetimi pazarlıklarıyla varlığını sürdürür hale gelmiş, devrim mücadelesini gündeminden çıkarmıştır. Kâh CHP gibi düzen partilerinin kâh DEM Parti’nin kuyruğunda “siyaset” yapan bir reformist sol vardır karşımızda. “Barış”, “çözüm süreci” vb. aldatmacasına ortak olmuşlardır. Devletin çizdiği sınırlarda “solculuk” yapmaktadırlar ve halka öncülük edecek militan bir mücadeleden çok uzaktırlar. Mart eylemlerinde de CHP’nin peşine takılmışlardır. Yönettikleri DİSK, KESK gibi sendikalar grev kararı bile alacak siyasal tavrı göstermemişlerdir. Kitlelerin militanlığına, savaşma ruhuna öncülük etmek bir tarafa, onun gerisinde kalmışlardır. Tavırlarıyla, düzen partilerinin eylemleri sönümlendirme çabalarına ortak olmuşlardır. DİSK yönetiminin “Taksim iradesinden bir adım atmıyoruz” diyerek 1 Mayıs’ı Kadıköy’de düzenlemesi işbirlikçi “solculuğun” en utanç verici örneklerinden bir olarak tarihe geçmiştir.

Sonuç olarak, 1 Mayıs’ta, işçi sınıfının mücadele gününde bir kez daha sözümüzdür:

-          Emekçi halkımızın kurtuluşu, sınıfsız, sömürüsüz bir ülkeyi ve dünyayı kurmaktır. Bunun yolu sandıktan, meclisten, egemenlerin “demokrasi” sahtekârlığına ortak olmaktan geçmez. Tek gerçek kurtuluş emperyalizme ve onun işbirlikçisi oligarşiye karşı birleşmek ve savaşmaktır. Dünyayı bir kez de Türkiye’den sarsacak, devrimi gerçekleştirecek ve halk iktidarını, sosyalizmi kuracağız.

-          Kitlelerin öfkesinin iktidarın zulmü ve “muhalif” düzen partilerinin yarattığı sahte çözümlerde tüketilmesine izin vermeyeceğiz. Halk Meclislerinde, İşçi Meclislerinde, Öğrenci Meclislerinde örgütlenecek, komiteler kuracağız. Devrimci bir alternatif yaratacak, mücadeleyi bu zeminde kararlılıkla büyütecek ve kazanacağız.

-          “Uzlaşma”, “barış” vb. söylemlerin vardığı yer teslimiyettir. Bu politikaların karşısında duracak, emperyalizmle, burjuvaziyle uzlaşmayacak ve faşizme teslim olmayacağız.

 

İşçi sınıfının ve ezilenlerin kavgasına omuz vermek isteyen herkesi saflarımıza çağırıyoruz.

 

DEVRİM İÇİN MÜCADELEYE, DİRENİŞLER MECLİSİ SAFLARINA!

EMPERYALİZME KARŞI BAĞIMSIZLIK, FAŞİZME KARŞI DEMOKRASİ, KAPİTALİZME KARŞI SOSYALİZM!

KAHROLSUN EMPERYALİZM, YAŞASIN HALKLARIN MÜCADELESİ!     

  MAHİR HÜSEYİN ULAŞ KURTULUŞA KADAR SAVAŞ!                                                                     

 

DİRENİŞLER MECLİSİ

 

 

 

 

 

 

 

 


[blogger]

Author Name

Halkın Sesi TV

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.