1 mayıs açıklamalar adana alibeyköy almanya altınşehir amed amerika anadolu anadolu alevi hareketi anadolu federasyonu anadolu kültür merkezi ankara antakya antalya antep anti-emperyalist cephe armutlu armutlu haber ataşehir avcılar avrupa avusturya bağcılar bahçelievler bakırköy basın emekçileri meclisi bayrampaşa belçika belgesel beşiktaş beykoz boğaziçi bulgaristan bursa cephe milisleri çağlayan çanakkale çayan çayan mahallesi çekmece çerkezköy dağevleri denizli dersim dev-genç devrimci alevi hareketi devrimci işçi hareketi dhkc dhkc gerilla direnişler diyarbakır doğançay duyurular dünya düzce elazığ emekli meclisi esenyurt eskişehir festival filistin filmler FOSEM Fransa galatasaray gazi Gebze gençlik gerilla giresun gözaltı grup yorum gülsuyu gülsuyu gülensu gündoğdu hacı ahmet Hacıahmet hacıhüsrev halk bahçesi halk cephesi halk meclisi halkın hukuk bürosu halkın mühendis mimarları hasan ferit gedik hasköy hatay hindistan hollanda Isparta idil halk tiyatrosu idil kültür merkezi ikitelli ingiltere İngiltere istanbul isveç isviçre İsviçre işçi meclisi italya izmir kadıköy kampanyalar kamu emekçileri cephesi karadeniz kartal kazova kazova bülten kınık kıraç kocaeli kore kurslar kuruçeşme küba küçükçekmece kültür sanat kütahya lubnan malatya maltepe Maraş mardin Mektuplarımızla Tecriti Kıralım mersin muğla Muharrem Karataş munzur nurtepe okmeydanı ortaköy ömürtepe örnektepe piknik Polonya radyo röportajlar sakarya samsun sanat meclisi sarıgazi sesli okuma Sevgi Erdoğan Vefa Evi siirt silivri silvan sinop spor suriye sümerler şiir şiirler şişli taksim tavır dergisi TAYAD tekirdağ tiyatro Tokat trabzon tuzla türkiye UTMP videolar wan yalova yenibosna yeşilkent yunanistan yürüyüş dergisi Zürich

HALKLARIN EMPERYALİZME KARŞI BİRLİĞİNİN BİLDİRGESİ

 ABD Başkanı Truman, 1947’de yaptığı bir konuşmada şöyle diyordu:

“ABD sistemi, bir dünya sistemi olmadan yaşayamaz.”

 İşte bu açıklama yaşanan bütün gerçekleri açıklıyor.

1945’te başlayan askeri, kültürel, ekonomik ve ideolojik savaş bugün hala sürmekte. Asya'dan, Latin Amerika'ya, Latin Amerika’dan Ortadoğu’ya ve Afrika ülkelerine kadar Amerika’nın girmediği ve yeraltı yerüstü zenginliklerini yağmalayıp sömürmediği tek bir toprak parçası kalmamıştır.

 Yeryüzünde dünyada iki tane güç olsun istiyor: emperyalizm ve yeni sömürgeler.

Suriye'de 08 Aralık 2024 tarihinde gerçekleştirilen darbeye de bu gözle bakmak lazım.

 Sovyetler Birliğinin dağılmasıyla birlikte, emperyalizmin karşısında artık "alternatif" bir sistem kalmadığı için, emekçilerin bütün kazanımlarını peyder peyder elinden alındı. Şu anki gelinen aşamada neredeyse 100 yıl öncesine geriye attı, bütün kazanımları, bütün demokratik hakları kaldırdı.

  YENİ SÖMÜRGECİLİK POLİTİKALARI

 Emperyalizm yeni sömürgecilik politikasıyla neyi amaçlıyor?

Emperyalizm'de kriz sürekli ve yapısaldır. Ne yaparsa yapsın, o krizlerinden kurtulamaz.

Krizlerin ortadan kalkması için, kapitalizmin yok olması gerekiyor.

Kapitalizm krizlerini atlatması için, sürekli "yeni pazarlara" ihtiyacı var.

 Bunu için ikinci paylaşım savaşından beri yeni sömürgeciliğin bir diğer adı olan, "gizli işgal" yöntemini kullanıyor.

 Yeni-sömürgeciliği iki maddeyle özetlersek;

1- Yeni-sömürgecilik emperyalizmin daralan pazar ihtiyacına karşılık DERİNLEMESİNE SÖMÜRÜ olanağı vererek sömürü alanını genişleten, sömürüyü yoğunlaştıran ekonomik, sosyal, siyasal, askeri bir sistemin adıdır.

 2- Bu sömürü sisteminin uygulanabilmesi ve sürekliliğinin sağlanabilmesi; anti-emperyalist

dinamiklerin etkisizleştirilip tasfiye edilmesi için sömürge ülke insanlarına “YENİ DAVRANIŞLAR” kazanımasın gerekiyor. Yani işbirlikçi bir ruh hali ve uşaklık davranışı yerleştirmesi gerekiyor.

 Yeni sömürgecilik sürecinin karakteristik özelliklerinden biri olan gizli işgal esas olarak beyinlerin işgaline dönüştürülüyor.

Böylece halkların beyinlerin psikolojik savaş yöntemleriyle dumura uğratıp, ruhları tutsak alıniyor.

çalışıyor.

  BOP VE GOP

ABD emperyalizmi dünyayı PROJELERİYLE yönetmeye çalışıyor.

Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) adıyla bilinen emperyalist stratejinin biçimlenmesinde, yakın tarihli iki belge temel dayanak noktalarını oluşturmuştur.

 İlki, 1997’de Paul Wolfowitz, Richard Perle, Francis Fukuyama gibi isimlerce hazırlanarak ABD yönetimine sunulan “Yeni Amerikan Yüzyılı Projesi”dir.

Bu belge, ABD’nin askeri gücüne ve üstünlüğüne dayanarak dünya sistemine daha etkin müdahale etmesi, ordusunu ve savaş teknolojisini AYNI ANDA BİRDEN FAZLA SAVAŞI KAZANMAYI OLANAKLI kılacak şekilde yapılandırması, Ortadoğu topraklarında askeri varlığını genişletip kalıcılaştırması anlayışını ortaya atmaktadır.

Suriye şu anda BOP'un cisimlenmiş halidir.

 İkinci belge ise, 11 Eylül saldırısının ardından hazırlanan ve “uluslararası terör”, “kitle imha silahları tehdidi”, “haydut devletler” gibi kavramları yeniden tanımlayarak “önleyici savaş doktrini”ni geliştiren, 2002 tarihli “ABD Ulusal Güvenlik Stratejisi” belgesidir.

Mantık basittir:

Vurulmadan vuracağız…

Ya bizdensin yada karşımızdasın.

 NEO LİBERALİZM POLİTİKALARI

 Yeni sömürgecilik kavramı çok yıprandığı için, sömürü görülmesin, anlaşılmasın diye farklı bir isim ile ortaya çıktılar: Neo-Liberalizm.

Çünkü emperyalizmde bir meşruluk arayışı içindedir.

 Neo-liberalizm yeni bir yöntem değil, ama kendisini özellikle Sovyetlerin çöküşünden sonra gösterdi.

Neo-liberalizm esas olarak ABD ve birliktelik kurduğu emperyalist ülkelerin dünya üzerindeki politik, iktisadi ve ideolojik hegomonyasıdır.

Neo-liberalizm vahşi bir sömürgecilik sistemidir; özellikle açlık, yoksulluk, darbeler, işgal ve katliamlar anlamına gelir. Emperyalizmin yeni sömürgeciliği kabul ettirme politikasıdır.

Neo-liberalizm halkın baskı ve şiddetle susturulması, emperyalizmin ve işbirlikçilerinin sömürüsüne rıza göstermelerinin sağlanmasıdır.

Neo-liberalizm, terör propagandasıyla baskı ve zoru meşrulaştırıyor.

                 ONLARIN PROJELERİNE HALKLARIN PROGRAMI VE DİRENİŞİ İLE KARŞI ÇIKIYORUZ

 Emperyalizm 22 ülkenin sınırlarını değiştirir belki.

Ama mümkün değil çözemez bu krizi.

Biz emperyalizmin krizlerini, kendi emperyalist sorunlarını, yeni sömürge ülkelere taşımasını istemiyoruz.

Fakat emperyalizm istediğini elde etmek için silahla saldırıyor.

 İşte Suriye'de bir avuç çapulcu darbe yapabildi. Çünkü karşısında örgütlü, silahlandırılmış bir halk yoktu.

Emperyalizm dünya halklarını silahsızlandırmaya çağırıyor.

Aslında şunu söylemek istiyor: Silahlanmayın ki, ben sizi rahat rahat vurayım.

Oysa emperyalizm kendisi çağrı cihazlarını bile silaha dönüştürüyor.

Silahsızlanalım ki, Gazze'de çocuk, yaşlı, kadın demeden hiç bir mukavemetle karşılaşmadan 50.000 insanı katledeyim.

Lübnan'da, Yemen'de, en son Suriye'de...

Bizi silahsızlanmaya çağıranlar seri halde füzeler üretiyor.

Emperyalizm ve işbirlikçilerinin saldırganlığına karşı halklar silahlanmalı ve örgütlenmelidir.

 Şu anda anti-emperyalistlerin acil görevleri arasında şunlar yer alıyor:

 a- İsrail’in Filistin halkına yönelik katliam ve saldırıları karşısında Filistin halkıyla dayanışmayı büyütmeliyiz.

 b- Suriye halkının yanında yer almalıyız. Onları emperyalizmin kuklası olan İslamcı çetelerin elinde yanlız bırakmamalıyız.

 c- Emperyalistlerin ve Türkiye oligarşisinin Kürt halkına yönelik imha ve asimilasyon politikalarının karşısında yer almalıyız.

Kürt halkı Amerika'nın, Ahmet Şara'nın askerleri olup, dünya halkların katilleri olmayı kesin bir şekilde red etmeli.

 d- Halkları vatansız bırakıp, kendi çıkarları doğrultusunda onları mülteciliğe zorlayan emperyalizmin politikalarıdır.

Halkların kardeşliği temelinde emperyalizmin bu kanlı pazarlığını engellemeliyiz.

Biz emperyalizmin işgali altındaki halkları (örneğin Suriye, Ukrayna) ülkelerini emperyalizme terk etmemeye, vatanlarında kalıp direnmeye çağrıyoruz.

Eğer vatanlarından çıkmışlarsada, yüzlerini vatanlarına çevirmeye davet ediyoruz.

 Emperyalizmin direnişleri bitirmek için çıkardığı terör listeleri karşısında halkların direnişini desteklemek meşrudur.

 e- Emperyalizm Gürcistan'da, Belarus'da renkli devrimler (darbeler) tezgahlamaya çalışıyor.

Biz Gürcistan ve Belarus halkının yanında yer alıyoruz.

 Emperyalizmin projeleri varsa, biz dünya halklarında birliği var. Birlik olup, ortak programlar oluşturup, emperyalizmi yenebiliriz.

 Emperyalizmin saldırıları karşısında direnen tüm devrimci, ilerici, antifaşist güçlere, Antiemperyalist Cephe’ye katılma çağrısı yapıyoruz.

  ANTİ-EMPERYALİST CEPHE

(Bu maddelerinden kabul etmediğiniz varsa, şerh düşerek imzalayabilirsiniz).

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

HALKLARIN EMPERYALİZME KARŞI BİRLİĞİNİN BİLDİRGESİ

 

ABD Başkanı Truman, 1947’de yaptığı bir konuşmada şöyle diyordu:

“ABD sistemi, bir dünya sistemi olmadan yaşayamaz.”

 

İşte bu açıklama yaşanan bütün gerçekleri açıklıyor.

1945’te başlayan askeri, kültürel, ekonomik ve ideolojik savaş bugün hala sürmekte. Asya'dan, Latin Amerika'ya, Latin Amerika’dan Ortadoğu’ya ve Afrika ülkelerine kadar Amerika’nın girmediği ve yeraltı yerüstü zenginliklerini yağmalayıp sömürmediği tek bir toprak parçası kalmamıştır.

 

Yeryüzünde dünyada iki tane güç olsun istiyor: emperyalizm ve yeni sömürgeler.

Suriye'de 08 Aralık 2024 tarihinde gerçekleştirilen darbeye de bu gözle bakmak lazım.

 

Sovyetler Birliğinin dağılmasıyla birlikte, emperyalizmin karşısında artık "alternatif" bir sistem kalmadığı için, emekçilerin bütün kazanımlarını peyder peyder elinden alındı. Şu anki gelinen aşamada neredeyse 100 yıl öncesine geriye attı, bütün kazanımları, bütün demokratik hakları kaldırdı.

 

 

YENİ SÖMÜRGECİLİK POLİTİKALARI

 Emperyalizm yeni sömürgecilik politikasıyla neyi amaçlıyor?

Emperyalizm'de kriz sürekli ve yapısaldır. Ne yaparsa yapsın, o krizlerinden kurtulamaz.

Krizlerin ortadan kalkması için, kapitalizmin yok olması gerekiyor.

Kapitalizm krizlerini atlatması için, sürekli "yeni pazarlara" ihtiyacı var.

 Bunu için ikinci paylaşım savaşından beri yeni sömürgeciliğin bir diğer adı olan, "gizli işgal" yöntemini kullanıyor.

 Yeni-sömürgeciliği iki maddeyle özetlersek;

1- Yeni-sömürgecilik emperyalizmin daralan pazar ihtiyacına karşılık DERİNLEMESİNE SÖMÜRÜ olanağı vererek sömürü alanını genişleten, sömürüyü yoğunlaştıran ekonomik, sosyal, siyasal, askeri bir sistemin adıdır.

 2- Bu sömürü sisteminin uygulanabilmesi ve sürekliliğinin sağlanabilmesi; anti-emperyalist

dinamiklerin etkisizleştirilip tasfiye edilmesi için sömürge ülke insanlarına “YENİ DAVRANIŞLAR” kazanrıması gerekiyor. Yani işbirlikçi bir ruh hali ve uşaklık davranışı yerleştirmesi gerekiyor.

 Yeni sömürgecilik sürecinin karakteristik özelliklerinden biri olan gizli işgal esas olarak beyinlerin işgaline dönüştürülüyor.

Böylece halkların beyinlerin psikolojik savaş yöntemleriyle dumura uğratıp, ruhları tutsak alıniyor.

çalışıyor.

 

            BOP VE GOP

ABD emperyalizmi dünyayı PROJELERİYLE yönetmeye çalışıyor.

Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) adıyla bilinen emperyalist stratejinin biçimlenmesinde, yakın tarihli iki belge temel dayanak noktalarını oluşturmuştur.

 İlki, 1998’de Paul Wolfowitz, Richard Perle, Francis Fukuyama gibi isimlerce hazırlanarak ABD yönetimine sunulan “Yeni Amerikan Yüzyılı Projesi”dir.

Bu belge, ABD’nin askeri gücüne ve üstünlüğüne dayanarak dünya sistemine daha etkin müdahale etmesi, ordusunu ve savaş teknolojisini AYNI ANDA BİRDEN FAZLA SAVAŞI KAZANMAYI OLANAKLI kılacak şekilde yapılandırması, Ortadoğu topraklarında askeri varlığını genişletip kalıcılaştırması anlayışını ortaya atmaktadır.

Suriye şu anda BOP'un cisimlenmiş halidir.

 İkinci belge ise, 11 Eylül saldırısının ardından hazırlanan ve “uluslararası terör”, “kitle imha silahları tehdidi”, “haydut devletler” gibi kavramları yeniden tanımlayarak “önleyici savaş doktrini”ni geliştiren, 2002 tarihli “ABD Ulusal Güvenlik Stratejisi” belgesidir.

Mantık basittir:

Vurulmadan vuracağız…

Ya bizdensin yada karşımızdasın.

 NEO LİBERALİZM POLİTİKALARI

 Yeni sömürgecilik kavramı çok yıprandığı için, sömürü görülmesin, anlaşılmasın diye farklı bir isim ile ortaya çıktılar: Neo-Liberalizm.

Çünkü emperyalizmde bir meşruluk arayışı içindedir.

 Neo-liberalizm yeni bir yöntem değil, ama kendisini özellikle Sovyetlerin çöküşünden sonra gösterdi.

Neo-liberalizm esas olarak ABD ve birliktelik kurduğu emperyalist ülkelerin dünya üzerindeki politik, iktisadi ve ideolojik hegomonyasıdır.

Neo-liberalizm vahşi bir sömürgecilik sistemidir; özellikle açlık, yoksulluk, darbeler, işgal ve katliamlar anlamına gelir. Emperyalizmin yeni sömürgeciliği kabul ettirme politikasıdır.

Neo-liberalizm halkın baskı ve şiddetle susturulması, emperyalizmin ve işbirlikçilerinin sömürüsüne rıza göstermelerinin sağlanmasıdır.

Neo-liberalizm, terör propagandasıyla baskı ve zoru meşrulaştırıyor.

                 ONLARIN PROJELERİNE HALKLARIN PROGRAMI VE DİRENİŞİ İLE KARŞI ÇIKIYORUZ

Emperyalizm 22 ülkenin sınırlarını değiştirir belki.

Ama mümkün değil çözemez bu krizi.

Biz emperyalizmin krizlerini, kendi emperyalist sorunlarını, yeni sömürge ülkelere taşımasını istemiyoruz.

Fakat emperyalizm istediğini elde etmek için silahla saldırıyor.

 İşte Suriye'de bir avuç çapulcu darbe yapabildi. Çünkü karşısında örgütlü, silahlandırılmış bir halk yoktu.

Emperyalizm dünya halklarını silahsızlandırmaya çağırıyor.

Aslında şunu söylemek istiyor: Silahlanmayın ki, ben sizi rahat rahat vurayım.

Oysa emperyalizm kendisi çağrı cihazlarını bile silaha dönüştürüyor.

Silahsızlanalım ki, Gazze'de çocuk, yaşlı, kadın demeden hiç bir mukavemetle karşılaşmadan 50.000 insanı katledeyim.

Lübnan'da, Yemen'de, en son Suriye'de...

Bizi silahsızlanmaya çağıranlar seri halde füzeler üretiyor.

Emperyalizm ve işbirlikçilerinin saldırganlığına karşı halklar silahlanmalı ve örgütlenmelidir.

 Şu anda anti-emperyalistlerin acil görevleri arasında şunlar yer alıyor:

 a- İsrail’in Filistin halkına yönelik katliam ve saldırıları karşısında Filistin halkıyla dayanışmayı büyütmeliyiz.

 b- Suriye halkının yanında yer almalıyız. Onları emperyalizmin kuklası olan İslamcı çetelerin elinde yanlız bırakmamalıyız.

 c- Emperyalistlerin ve Türkiye oligarşisinin Kürt halkına yönelik imha ve asimilasyon politikalarının karşısında yer almalıyız.

Kürt halkı Amerika'nın, Ahmet Şara'nın askerleri olup, dünya halkların katilleri olmayı kesin bir şekilde red etmeli.

 d- Halkları vatansız bırakıp, kendi çıkarları doğrultusunda onları mülteciliğe zorlayan emperyalizmin politikalarıdır.

Halkların kardeşliği temelinde emperyalizmin bu kanlı pazarlığını engellemeliyiz.

Biz emperyalizmin işgali altındaki halkları (örneğin Suriye, Ukrayna) ülkelerini emperyalizme terk etmemeye, vatanlarında kalıp direnmeye çağrıyoruz.

Eğer vatanlarından çıkmışlarsada, yüzlerini vatanlarına çevirmeye davet ediyoruz.

 Emperyalizmin direnişleri bitirmek için çıkardığı terör listeleri karşısında halkların direnişini desteklemek meşrudur.

 e- Emperyalizm Gürcistan'da, Belarus'da renkli devrimler (darbeler) tezgahlamaya çalışıyor.

Biz Gürcistan ve Belarus halkının yanında yer alıyoruz.

 Emperyalizmin projeleri varsa, biz dünya halklarında birliği var. Birlik olup, ortak programlar oluşturup, emperyalizmi yenebiliriz.

 Emperyalizmin saldırıları karşısında direnen tüm devrimci, ilerici, antifaşist güçlere, Antiemperyalist Cephe’ye katılma çağrısı yapıyoruz.

 ANTİ-EMPERYALİST CEPHE

 Bu maddelerinden kabul etmediğiniz varsa, şerh düşerek imzalayabilirsiniz.

Anadolunewsblog@gmail.com

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 


[blogger]

Author Name

Halkın Sesi TV

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.