Suriye düştü.
Suriye’nin yönetimi, gerici,
şeriatçı, Amerikancı, faşist grupların eline geçti.
Birinci saldırıda hedefine ulaşamayan emperyalist saldırı, ikinci saldırıda hedefine ulaştı ve Suriye gerici güçler tarafından işgal edildi.
Suriye yönetiminin HTŞ ve SMO
tarafından ele geçirilmesi, asla halkçı, ilerici bir hareket değildir. Halklar
açısından “kutlanacak” bir hareket değildir. Bu hareket, Suriye’nin
emperyalistler tarafından işgal edilmesidir.
Gerici, işbirlikçi ve emperyalist karakterli bir harekettir.
Esad yönetiminin devrilmesi ve Suriye’nin işgal edilmesi, bir halk hareketi sonucunda değil, emperyalizmin eğitip donattığı gerici güçler aracılığıyla olmuştur.
Bu nedenledir ki, Suriye’nin ABD-AB Emperyalizminin ve Türkiye faşizminin maşası, işbirlikçisi güçler tarafından ele geçirilmesi, halklar açısından bir mevzi kaybıdır.
Suriye’nin gerici, faşist güçler tarafından işgalini kutlayanlar, alkışlayanlar, emperyalizmin yanında saf tutmuş olurlar.
Halklar açısından, İlerici, demokrat, sosyalist, anti-faşist, anti-emperyalist güçler açısından alkışlanacak, kutlanacak bir şey YOKTUR.
EMPERYALİZMİN DEMOKRASİ, ÖZGÜRLÜK DİYE BİR DERDİ YOKTUR!
Emperyalizmin halkların özgürlüğü diye, demokrasi diye bir derdi yoktur.
Bugünkü Irak’a, Libya’ya bakın.
“Saddam diktatörlüğü” yıkıldı,
yerine demokrasi mi geldi?
“Kaddafi diktatörlüğü” yıkıldı,
yerine demokrasi mi geldi...
Bugün Irak da, Libya da
parçalanmış ülkeler durumundadırlar. Herbirinde 2’şer, 3’er hükümet vardır ve
biri diğerini tanımamaktadır. Gericiler, şeriatçılar her iki ülkede de at
oynatmaktadır.
Amerikan emperyalizminin, Avrupa emperyalistlerinin demokrasi diye bir derdi yoktur. Bunun için “terörist” diye ilan edip güya “terör listesi”ne koydukları HTŞ’yi desteklemiş, silahlandırmış, teknolojiyle donatmış, Suriye’ye saldırtmışlardır.
Amerika’nın CNN’i, “terör örgütü!” HTŞ’nin lideriyle röportaj yapmıştır.
EMPERYALİZMİN HEDEFİ, TÜM DİRENME ODAKLARINI YOK ETMEKTİR!
Irak, Libya, Suriye:
Bu ülkelerin emperyalizmin hedefi
olması tesadüfi değildir.
Libya, emperyalist soygun örgütü IMF’ye üye olmayan ve ona borcu olmayan ender ülkelerden biriydi.
Irak, tüm istikrarsızlıklarına rağmen, büyük petrol tekellerine petrol sahalarını teslim etmeyen bir ülkeydi.
Suriye, Ortadoğu’da Amerikan üssünün olmadığı tek ülkeydi...
Amerikan emperyalizminin BOP (Büyük Ortadoğu ve Kuzey Afrika) projesiyle, 21 ülkede “rejim değişikliği” istemesinin özü budur. Emperyalizm, kendisine tam boyun eğmeyen tüm güçleri, tüm direnme odaklarını yok etmek istiyor...
BOP, dönemsel olarak elde ettiği “başarılara” rağmen, tarihsel olarak başarısızlığa mahkumdur. Tarihsel ve siyasal olarak kesindir; emperyalizm dünya halklarının direnişini, mücadelesini asla yok edemeyecektir.
DÜNYA HALKLARI YALANLAR
HAPİSHANESİNE MAHKUM OLMAYACAK!
Emperyalist güçler,
silahlandırdıkları HTŞ ve SMO ile saldırıya geçtikleri andan itibaren büyük bir
medya saldırısı da başlattılar.
Daha baştan itibaren yalan üzerine kurulan bu saldırının temel amacı, Suriye ordusunun çözülmesini ve Suriye halkının moralmen çökmesini sağlamaktı.
Daha Hama’da bir şey yokken Hama düştü haberleriyle, daha Esad Şam’da iken Esad kaçtı haberleriyle, ve günler boyu sürdürülen “şu kadar ordu mensubu Irak’ı sığındı, Rusya Suriye’yi terketti, İran konsolosluğunu kapattı, Hizbullah güçleri Suriye’den ayrıldı”… haberleriyle, olanı değil, olmasını istediklerini hedefleyen bir medya saldırısı gerçekleştirildi.
Karşı cephenin sesi hemen hemen
hiç duyulmadı. Suriye’nin açıklamaları, emperyalist medyanın sansürüyle
boğuldu.
Çıkaracağımız sonuç, emperyalizmle halklar arasındaki savaş, aynı zamanda bir medya savaşıdır. Yalanlarla Gerçeklerin savaşıdır.
Bu savaşta daha güçlü olmalıyız.
Halklar cephesi, bu savaşta kendi olanaklarını büyütmeli, yaratmalıdır.
STALİNGRADLAR, DÜNYA HALKLARININ BAĞRINDA GİZLİDİR; YENİ DİRENİŞ HATLARI KURULACAK, YENİ ZAFERLER KAZANILACAKTIR!
Sınıflar mücadelesinin binlerce yıllık gelişiminden biliyoruz ki, mücadele inişli çıkışlı bir hat izler. Halkların mücadelesi daralır, genişler… geriler, atılımlar yapar…
Hepsi aynı halklarla, aynı coğrafyalarda yaşanır. 12 yıldır büyük emperyalist kuşatmaya direnen Suriye, çok çeşitli iç ve dış nedenlerin sonucunda bu defa kısa sürede çözülmüştür. Dünyanın ilerici, devrimci güçleri, bu nedenlerin tahlillerini ayrıca yapacaktır.
Savaş, Moralle Yürür...
Emperyalistler, “kimse emperyalizme direnemez” düşüncesini hakim kılarak, halkları ve devrimci, vatansever, ilerici, anti-emperyalist örgütüleri, asıl olarak moral olarak çökertmeye çalışıyorlar.
Moral, bizim tarihsel, siyasal en güçlü silahlarımızdan biridir.
Bu silahınızı halklara teslim
etmeyeceğiz.
Suriye yıkılır, yeni direniş hatları kurulur. Kuracağız.
Halklar, emperyalizmin planlarını
hep bozmuştur ve yine bozacaktır.
Bilimsel olarak gerçektir; her şey
kendi karşıtını içinde taşır.
Bu emperyalist kuşatma ve
saldırganlık, kendi karşıtını da yaratarak devam ediyor.
Yeneceğiz, yenileceğiz, yeniden savaşacağız ve nihai zafer, halkların olacaktır.
Bundan Eminiz.
Bu tarihsel, bilimsel gerçeğin
ışığında,
Suriye’nin düşüşünün ertesinde tüm dünya halklarına diyoruz ki; umutsuzluk, moralsizlik, en büyük düşmanımızdır.
Asla Umutsuzluğa Düşmeyin...
Yeryüzünde yenilgilerden zaferler doğurabilen tek güç halklardır.
Suriye halkı da yeniden ayağa
kalkacak.
Emperyalizmin darmadağın ettiği
ülkelerin halkları, yeniden ayağa kalkacak.
Yeniden emperyalizme karşı
mevvzilerde saf tutacaklar.
Emperyalizme karşı mevzilerde yeniden birlikte savaşacağız.
Ve yeniden zaferler kazanacağız.
Dün Suriye’nin düşüşünü yazan tarih, zaferlerimizi de yazacak.
SELAM OLSUN EMPERYALİZME VE
İŞBİRLİKÇİLERİNE KARŞI DİRENİRKEN
ŞEHİT DÜŞEN TÜM EVLATLARIMIZA!
SELAM OLSUN DÜNYANIN DÖRT BİR YANINDA ATEŞ ALTINDA DİRENENLERE.
SELAM OLSUN DÜNYA HALKLARININ YENİ ZAFERLERİNİ İLMİK İLMİK DOKUYANLARA!
09.12.2024
AVRUPA HALK CEPHESİ.