Faşizmin hukuk terörüyle tutuklanan ve Özgür Tutsaklıkta da hak gaspları, keyfi uygulamalar devam eden Ayten Öztürk, 18 Ağustos’ta ailesiyle yaptığı telefon görüşmesinde ‘tecritin kırılmasının tek yolunun mektup yazmak ve mektup almak’ olduğunu vurguladı.
Ayrıca, 30
Ekim 2024’te görülecek mahkemesine de çağrı yapan Öztürk, şu anlatımda bulundu:
Başka da
bir iletişim aracı yok zaten, bir sizlerle konuşuyoruz, mektuplar var. Yani
buradaki tecritin kırılmasının başka yolu yok; mektup yazmak ve mektup almak.
Mümkün
olduğunca ne kadar çok mektuplarınız gelirse o kadar çok kırılır ve çok şey
paylaşırız.
Yani o
kadar da verilen o kararın hükümsüzlüğü ortaya çıkar. Ki öyle zaten, ben yine
yazmaya devam edeceğim.
Ayrıca,
çok sağ olun o konuyla ilgili yazan, çizen, dile getiren herkese de çok
teşekkür ediyorum. Sonuç olarak ne kadar bu konu kapatılmaya çalışılsa da
mutlaka bir şekliyle açığa çıkacak, çıkıyor. Bu haksızlık ortadan kalkacak,
buna inanıyorum.
Zaten 30
Ekim'deki mahkememe de gelirsiniz.
(…)
30
Ekim'deki mahkeme de çok boş bir dosya, yalanlar üzerine kurulmuş bir dosya.
Onda da sonuçta adaletli bir sonuç çıkmasını bekliyoruz. Çıkması gerekiyor.
Dediğim gibi hiçbir şey yok.
Öyle de
devam edeceğiz adalet mücadelesine.