Kitap Adı: Halkın Hukuk Bürosu Savunmalar Derleme 2
Yazar Adı: Selçuk Kozağaçlı
Yayınevi: Boran Yayınevi
Basım Tarihi: Şubat 2024
Kitabını İndirmek İçin Tıklayınız
Halkın Sesi Kütüphanesi İçin Tıklayınız
Selçuk Kozağaçlı
1973 İstanbul doğumlu, orta halli bir memur ailesinin
çocuğu…
Ankara Hukuk Fakültesi’inden
mezuniyet…
ÇHD üyeliği…
Halkın Hukuk Bürosu…
Siyasi tutsakların vekilliğinin almaya başlar. 1999 yılı
Ulucanlar Hapishanesinde yapılan katliam onda büyük etki bırakır. Vahşice işkence
yapılarak katledilen tutsakların bir kısmı kendi müvekkilidir. Üzüntüsü öfke ve
kine dönüşür.
Hayat arkadaşı Betül Vangölü Kozağaçlı’nın sözlerini
unutmaz.
“96′da akademide kalmak veya memur olmak yerine avukatlığı
seçmemi sağlayarak yaşamıma bir rota çizdi. Kör bir gecede -hayatımızda ilk
defa- basılıp saldırıya uğramış bir kuruma girmeye çalışırken beni asansörde
duvara yaslayıp; “eğer birisi kendini gözaltına aldıracaksa şimdi ben
aldırıyorum, sen dışarıda daha çok işe yararsın, o yüzden koruma reflekslerini
kaldır!” diye uyararak önüme geçip sıradan bir kadın- erkek ilişkisine
hapsolmamamızı sağladı. Nihayet o karanlık Ankara Eylül’ünde morgun önünde
verdiği üç ultimatomla beni bugüne kadar sapmayacağım hizaya soktu; “Bir;
yüzünden o ağlamaklı ifadeyi sil, öldürenler karşımızda, onları memnun etme!
İki, gömleğini pantolonuna sok, kendine çeki düzen ver, arkadaşlarımızın
ailelerinin bizden başka güveneceği insan yok, güven ver! Üç; bunu yapanları ve
yaptıranları yaşadığımız sürece birbirimize hiç unutturmayalım, nefretimiz
azalmasın ve hesabını soralım!”. Bu sağduyulu kadınla evli olmak ve onunla
birlikte devrimcileşmek de bir başka şansım ve dinginliğim.”
Kendini artık devrimci bir avukat olarak görmeye başlar.
Kozağaçlı, Halkın Hukuk Bürosu ile birlikte avukatlık mesleğini duruşma
salonlarından çıkaran bir hak savunuculuğunun etkin avukatlarından biri haline
gelir.
Av. Behiç Aşçı’nın Ölüm
orucu süreci, Ebru Timtik’in bilgisi ve direnişçiliği onu etkiler.
Ulucanlar katliamı başta olmak üzere hapishaneler katliamlarında
mağdur tutsak yakınlarının avukatlığını üstlenir. Hasan Ferit Gedik ve Dilek
Doğan gibi yargısız infaz edilenlerin davalarını, Soma Maden katliamında
madencilerin avukatlığını, Nuriye Gülmen ve Semih Özakça gibi işinden atılan
emekçilerin hak alma mücadelesinde avukatlıklarını üstlenir. Suriye’de sivil
halka yönelik saldırgan ve gizli politikaları da mercek altına alıp dava
oluşturmaya çalışır.
Kozağaçlı ve Halkın Hukuk Bürosu avukatları iktidarın hedefi
haline gelirler.
18 Ocak 2013 tarihinde 10 avukatla birlikte Selçuk Kozağaçlı
da gözaltına alınıp tutuklanır. Somut delillere dayanmayan dava çöker ve
avukatlar 1 sene 2 aylık tutukluluğun ardından tahliye edilirler.
Nuriye ve Semih’in 14 eylüldeki duruşmalarından iki gün önce
12 Eylül 2017 tarihinde Halkın Hukuk Büroları yeniden basılır, 18 avukat
gözaltına alınır ve tutuklanır. Bir yıl sonra ilk celsede hepsi tahliye olur.
Dava bir kez daha çöker. Ancak 17 avukatın 12 si hakkında 10 saat sonra
-besbelli ki siyasi talimatla- yeniden tutuklama kararı çıkarılır.
2019 yılına gelindiğinde henüz ne iddia makamının tanıkları
dinlenmiş, ne de savunmalar yapılmıştır. Davaya konu olabilecek somut bir delil
yoktur. Ama iktidarın bir gece talimatı ile kurulan mahkeme heyetinin acelesi
vardır. Sanık ve dinleyicilerin salondan atıldığı bir günde, boş salona okunan
kararla avukatlara 159 yıl ceza verilir.
2022 yılı Kasım ayında yeniden görülen davada Selçuk
Kozağaçlı hukuk bilgisi ve dik duruşu ile iddianameyi çürüttü, yargılayanları
yargıladı, kamuoyu nezdinde mahkum etti. Buna rağmen yine siyasi bir
müdahalenin sonucu olarak kukla hakimler tarafından 13 yıl hapse mahkum edildi.
Mahkumiyetinin ilk bir yılını tek başına bir hücrede
geçirdi. “Yenilmek değil ama vazgeçmek sadece geleceğimizi değil, geçmişimizi de
karartır” diyerek devrimci avukatlık anlayışı ile hapiste de yazmaya ve
üretmeye devam etti.
Kapatılan Çağdaş Hukukçular Derneği’nin (ÇHD) yeniden
kurulmasının ardından, yapılan 18-19 Ocak 2020 tarihli ilk genel kurulda
Silivri Cezaevinde tutuklu bulunan Selçuk Kozağaçlı yeniden genel başkan
seçildi.